Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü: 50 yaş altında ölüm çok çok çok az. 50 yaş üzerinde de ancak kronik hastalığı varsa hipertansiyon, kalp yetmezliği, koah ya da diyabet gibi bu grup hastalarda ölüm oranı biraz yüksek olabiliyor. 70 yaş üzerinde maalesef ölüm oranı biraz daha yüksek.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü Habertürk’te Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarını değerlendirdi. Açıklamanın şaşırtıcı olmadığını beklenen bir durum olduğunu belirten Özlü, riskli grubun enfekte olmasının önlenmesi gerektiğini kaydetti.
“Dünyadaki verilere baktığımız zaman hastaların yüzde 80’nin bu hastalığı hafif atlattığını biliyoruz. Yüzde 20 kadarında bir hastaneye başvuru ya da tedaviyi gerektiren bir hastalık tablosu ortaya çıkıyor. Ölüm oranı da yüzde 2’ler civarında. Özellikle 50 yaş altında ölüm çok çok çok az. Koronavirüs 50 yaş üzerinde de ancak kronik hastalığı varsa hipertansiyon, kalp yetmezliği, koah ya da diyabet gibi bu grup hastalarda ölüm oranı biraz yüksek olabiliyor. 70 yaş üzerinde maalesef ölüm oranı biraz daha yüksek. O bakımdan özellikle bilhassa 50 yaş üzerinde kronik rahatsızlığı bulunan diyabeti olan kalp yetmezliği olan ya da 70 yaş üzerinde olup başka hastalığı olmasa bile ileri yaşta olan kişilerin kendilerine daha çok dikkat etmeleri mümkünse kalabalıklara karışmamaları evlerinde kendilerini korumaları önemli.” dedi
tabii ki beklediğimiz bir durumdu. Sayın Bakan da daha önceki açıklamasında bunu söylemişti. Türkiye’de hastalık olabilir biz bunu tespit edemedik ama bu yok anlamına gelmiyor diye. Dolayısıyla bu çok şaşırtıcı bir durum değil ama tabii ki bir aşama değiştirmiş olduk. Türkiye olarak koronavirüsün görülmediği ülkeydik. Bugün artık diğer 109 ülke gibi koronavirüsün görüldüğü ülkeler arasına geçmiştir.
“Türkiye kendini hazırladı”
Türkiye bunu hazırdır. Sayın Bakan bunu söyledi. 90 günlük süreç Türkiye’nin hazırlanması için yeterli bir süreçti. Türkiye bu hastalığın (koronavirüs) ülkemize girmesini geciktirici önlemleri aldığı için epey bir zaman kazandı. Bu süreçte mücadele için bütün sağlık teşkilatı kendini hazırladı.
Farkındalık yaratıldı ve gerekli önlemler konusunda bilgilendirme yapıldı. Dolayısıyla hazırız telaşa gerek yok, paniğe gerek yok. Bundan sonra şunu düşünmeliyiz ki bu bir vaka ama bunu izleyen başka vakalar da muhtemel olabilir, olabilecektir. Türkiye’de artık koronavirüsle karşılaşma ihtimalimiz var. Bunu dikkate alarak yaşamamız gerekiyor. Bu hemen paniğe neden olmasın çünkü koronavirüsler diğer solunum virüsler gibi bizim gördüğümüz karşılaştığımız virüslerden bir tanesi. Göreceğiniz gibi diğer virüslere göre ölümcüllük oranı daha düşük. Bu bakımdan mücadele edilebilecek düzeyde.
“50 yaş altı ölüm çok az”
Dünyadaki verilere baktığımız zaman hastaların yüzde 80’nin bu hastalığı hafif atlattığını biliyoruz. Yüzde 20 kadarında bir hastaneye başvuru ya da tedaviyi gerektiren bir hastalık tablosu ortaya çıkıyor. Ölüm oranı da yüzde 2’ler civarında. Özellikle 50 yaş altında ölüm çok çok çok az. 50 yaş üzerinde de ancak kronik hastalığı varsa hipertansiyon, kalp yetmezliği, koah ya da diyabet gibi bu grup hastalarda ölüm oranı biraz yüksek olabiliyor. 70 yaş üzerinde maalesef ölüm oranı biraz daha yüksek. O bakımdan özellikle bilhassa 50 yaş üzerinde kronik rahatsızlığı bulunan diyabeti olan kalp yetmezliği olan ya da 70 yaş üzerinde olup başka hastalığı olmasa bile ileri yaşta olan kişilerin kendilerine daha çok dikkat etmeleri mümkünse kalabalıklara karışmamaları evlerinde kendilerini korumaları önemli. Tabii gençlerimizin de yaşlılara hastalığı bulaştırmamaları için aynı tedbirlere dikkat etmelerinde fayda var.”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.