Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu’nun hazırladığı rehberde, eğitim kurumlarında sınıf, çalışma salonları, işlikler, yemekhane, kantin gibi toplu kullanım alanlarında kişiler arasındaki sosyal mesafenin en az 1 metre olacak ve covid-19 kurallarına herkesin uyması gerektiği şekilde düzenleneceği, öğrenci velilerine taahhütname imzalatılacağı belirtilmişti.
Eğitimci Sendikalarının temsilcileri günümüz koşullarında, okulların fiziki yapısına göre belirtilen kriter ve uygulamaların hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.
“GERÇEKLERLE ÖRTÜŞMÜYOR”
Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım, sınıflarda sosyal mesafe ve 4 metrekareye bir kişi kuralının gerçeklerle örtüşmediğini söyledi.
Yıldırım, “Günün koşulları içerisinde hala birçok okulda öğrenci sayılarımızın fazlalığından ikili eğitime devam ediyor. Derslik ihtiyacı doğduğundan kütüphane, laboratuar, atölye, öğretmenler odası ve sosyal alanlar dersliğe dönüştürülüyor. Konteyner dersliklerin bulunduğu okullarımızda 4 metrekareye bir kişinin düşme ihtimali olabilir mi?” diye sordu.
LGS VE YKS ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Okullardaki fiziki yetersizliklere geçtiğimiz günlerde yapılan Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve Yüksek Öğretim Sınavı’nda (YKS) yaşananları örnek gösteren Yıldırım, “Geçtiğimiz haftalar gerçekleştirilen LGS ve YKS’de kimi dersliklerde 20 öğrencimiz, kimi dersliklerde de 30’dan fazla öğrencimiz ter döktü. Virüs bulaş riskiyle de karşı karşıya kaldı. Hedeflenen sayıya ulaşılabilmesi için yeni okul ve derslik ihtiyacının ivedilikle giderilmesi gerekiyor. Daha fazla derslikte daha az öğrenci ile yüz yüze eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yürütülmesi daha fazla öğretmene ihtiyaç duyacağımız anlamına geliyor” diyerek atamasını bekleyen öğretmenleri hatırlattı.
Eğitim-Sen Aydın Şube Başkanı Kadir Özdemir ise, rehberin uygulanabilirliğinin “sıfır” olduğunu söyledi.
Birçok okulun bin, bin 500 öğrencisi olduğunu söyleyen Özdemir, “Bu okulların fiziki yapısı, derslik, ortak kullanım alanları sosyal mesafe kuralını uygulamaya, oturma düzeni yaratmaya, 4 metrekareye bir kişi düşecek şekilde planlama yapmaya uygun değil. Yeterli alan yok” şeklinde konuştu.
“ÖĞRETMEN VE VELİLERE SAĞLIKÇI MİSYONU”
Rehberde öğretmen ve velilere sağlıkçı misyonu yüklendiğini söyleyen Özdemir, “Bin 500 kişilik okulda öğrencilerin ateş, maske, hijyen kontrolünü kim sağlayacak. Böylesi stresli bir ortamda öğretmen ve veliler yeni bir misyon üstlenecek. Covıd-19 sürecinin stresini yaşayan veli ve öğretmenleri daha da strese sokacak, sağlıkçı gibi davranmasını isteyeceksiniz” diyerek bunun okula yeni başlayan çocuklarda travmaya neden olacağını kaydetti.
“VELİLER DE BAKANLIKTAN TAAHHÜTNAME İSTESİN”
Veliler çocuklarını okula gönderme endişesini taşırken, stres altındayken bir de taahhütname imzalatılmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Özdemir, “Veliye taahhütname imzalatılacak. Veliler de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ‘Okullarda çocuklarımıza Covid-19 bulaşmayacak’ taahhüdü alsın” önerisi getirdi.
Böylesi bir ortamda okulların açılmasının vaka sayısında patlama yaşatacağını söyleyen Özdemir, “Kısmi normalleşme süreci öncesinde Aydın’da 180 olan covid-19 vaka sayısı, günümüzde 400 civarında. Tüm Türkiye’de aynı tablo varken bakanlığın okullarla ilgili kararını gözden geçirmesi gerekiyor” dedi.
“ÖZEL OKULLAR MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI GENELGESİNİ BEKLİYOR”
Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Dal ise özel okullarda fiziki sıkıntı olmadığını belirterek “Okullarımızda sıkıntı yok, biz hazırız. Ancak okullarımız Sağlık Bakanlığına bağlı değil. Bu genelge ve kuralların Milli Eğitim Bakanlığınca süzülerek, olabilirliği, devlet okulları dahil tüm eğitim kurumlarında uygulanabilirliği değerlendirilerek bize gönderilmesini bekliyoruz. Biz Bakanlığımızı bekliyoruz” dedi.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.