Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, dünya üzerindeki teknolojinin gelişimi ve rekabete dikkati çekerek, “Bizim bir şey yapmanın ötesinde kıyameti koparmamız lazım eğitimde. Bunu gerçekten yapabiliriz. Çok çok farklı bir çağ geliyor. Dijitalin, biyolojik olanın birlikte olduğu bir tekillik çağı geliyor. Bizim bu çağa hazırlanmamız lazım.” dedi.
2023´e Doğru Türkiye Eğitim Sistemi “Bulma Konferansı”nda Bakan Selçuk, dünyadaki büyük ülkelere ve eğitim reformunda başarılı olan ülkelere bakıldığında büyük liderliklerle eğitim projelerinin başarılı olduğunu anlattı.
Açılışta, yönetmenliğini Semih Kaplanoğlu´nun yaptığı Bal filmindeki Yusuf´un okuldaki öğrenme sahnelerinin yer aldığı bölüm izletilen konferansta Bakan Selçuk, salonda bulunan Kaplanoğlu´na teşekkür ederek konuşmasında Yusuf karakterine atıflarda bulundu.
Kendisinin görevi kabul etmesinin nedeninin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan´ın liderliği olduğunu ifade eden Selçuk, “Eğer böyle bir liderlik olmasa gerçekten bir bakanın böyle bir işin altından kalkması -kim olursa olsun- çok zor görünüyor. Bir öğretmen lokomotif olmayı kabul ettiğinde bütün öğrenciler arkasından çufçuf diye vagon olmayı hemen kabul ederler. Bu okul müdürleri için de böyledir, ilçe milli eğitim müdürleri için de söz konusudur.” diye konuştu.
Selçuk, liderliğin izinde meseleye sahip çıkılması halinde karamsarlık ve eksikliklere rağmen Türkiye için çok güzel bir ufuk gördüğünü dile getirerek, “Türkiye´nin şimdiye kadar ortaya koyduğu birçok başarıyı eğitimle taçlandırmasının zamanı geldi” dedi.
Bakan Ziya Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu toplantının adına biz ´bulma konferansı´ dedik. Bunu asimetrik bir düşünce ya da farklı bir şey olsun diye yapmadık. Bu toplum Katip Çelebi´den beri, 1610´dan beri arıyor. Artık bulalım. Tanzimattan beri arıyor. Artık bulalım. Bulduğumuz şey aslında aslında olduğumuz şey. Dolayısıyla bulmakla olmak arasındaki ilişkiyi biz kurduğumuzda zaten meselenin çok büyük bir kısmı çözülmüş olacak. Biz bulmak için buradayız ama bir taraftan da ezberi ve taklidi bırakıp tahkike geçmek için de buradayız. Yaptığımız işe bir sual sorduğumuzda, ´yaptığımız iş daha çok taklitle mi, ezberle mi yoksa tahkikle mi ilgili?´ Bunun yanıtı ortaya konduğunda zaten bizim fotoğrafımız da çıkmış olacak.”
Salonda çok farklı meslek gruplarından insanların bulunduğunu hatırlatan Selçuk, “Biz biraz araştırma için, sorgulama için, akıl için, kalp için buradayız. İyi ki buradasınız. Eğitim sadece eğitim değildir. Çünkü eğitim antropolojidir, nörobilimdir, biyolojidir, ilahiyattır, felsefedir.” dedi.
“Eğitimde kıyameti koparmamız lazım”
Salonda bulunanların iltifata ihtiyacı olmadığını, gruba bir isim verilmesi gerekirse “Bir şey yapma grubu” denileceğini dile getiren Selçuk, şunları kaydetti: “Bizim bir şey yapmamız lazım. Dahi, üstün zekalı insan sayısı bizim ülkemizin nüfusu kadar olan ülkeler var dünyada. Başka bir rekabet var, başka bir anlayış, başka bir yarış, başka bir bilim ve teknoloji var. Bizim bir şey yapmanın ötesinde kıyameti koparmamız lazım eğitimde. Bunu gerçekten yapabiliriz. Çok çok farklı bir çağ geliyor. Dijitalin, biyolojik olanın birlikte olduğu bir tekillik çağı geliyor. Bizim bu çağa hazırlanmamız lazım. Sadece gelecek için değil şimdi için bir şey yapmamız lazım. Eğitim çocukları geleceğe hazırlamak değildir. Eğitim çocukları şimdiye uyandırmaktır. Eğer şimdiye uyanmazsanız gelecek tasavvurunuz olmaz. Bizim şimdiye uyanmamız lazım. Çocukları uyandırmamız lazım.”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.